Fransız başkanlık seçimi [en] sona ermiş olabilir ama seçimi kaybeden başkan Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyasının merkezine göçmenlik sorununu koymuş olması [fr] hala Internet'te tartışılmakta. Birçok kişi aşırı sağla girdiği flörtün mağlubiyetini azalttığını söylüyor, birçoğu da bunun aksine bunun seçmeninin onu terketmesinin nedenlerinden biri [fr] olduğunu düşünüyor. Avrupa seçmeninin çok kültürlülük konusundaki iştahının ne kadar azaldığı [en] göz önüne alındığında, tüm kıtada aşırı-sağ partilerin küresel ekonomik krizi göçmenlik sorununa bağlamalarının başarısı görülmekte.
Eğer bu söylem size yakın geliyorsa, bu yüzyıllardır bu döngünün kriz zamanlarında eski kıtayı sürekli etkisi altına almasındandır. Valérie, bloğu ‘Crêpe Georgette'te, 19. Yüzyıl'ın ilk yarısından bugüne kadar Fransa'da göçmenlik algısının tarihçesinden [fr] sözediyor:
S’il est une idée en vogue, c’est bien de penser que les anciennes vagues d’immigration (italiennes, polonaises, espagnoles, belges …) se sont parfaitement intégrées au contraire des vagues, plus récentes, maghrébines et africaines.
Les anciennes vagues d’immigrés étaient travailleuses, ne posaient aucun problème et les français les ont d’ailleurs parfaitement acceptées, entend-on souvent.
Constatons donc que les propos actuels sur les immigrés les plus récents ne sont qu’une répétition d’idées reçues anciennes et qui se sont exercées à l’encontre de toutes les communautés migrantes (qu’elles viennent de province ou de pays étrangers).
Şunu kabul etmemiz gerekli ki en son göçmen akınları hakkındaki yorumlarımız sadece bugüne kadar gelen bütün göçmen toplumların çektiği (ister köylerden, isterse başka bir ülkeden gelmiş olsunlar) eski önyargıların bir tekrarından ibaret.
Valérie İtalyan ve İspanyol göçmenlerin entegre olmadığını ve olamayacağını iddia edenlerle bugün Doğu Avrupa ve Afrika'dan gelenlere karşı olanlar arasında paralellik kuruyor:
Toutes les populations d’immigrés – mais aussi les populations pauvres de manière générale – sont vues au cours des siècles comme sales, non intégrées, se vautrant dans la luxure et des coutumes exotiques. Ce qu’on entend à l’heure actuelle sur les quartiers « islamisés », « envahis » de femmes en burqa avec 10 enfants n’est que la répétition, comme vous le constatez, de propos tenus sur toutes les vagues d’immigration précédentes. L’italien lui aussi fait une cuisine infâme, trop d’enfants et se vêt d’oripeaux. Le polonais se ridiculise avec son catholicisme particulier et à se tenir debout pendant la messe alors que le bon français est assis.
Ekonominin kötü gidişi tek neden değil
Ama yine de ekonominin kötü gidişi göçmen karşıtı fikirlerin çekiciliğini tek başına açıklayamaz. Fransa'da çok kültürlülüğün geleceği konusunda yazdığı bir makalede Julie Owono şunları vurguluyor: [en]
Avrupa'nın geleceğine dair kaygıların büyümesi sadece krizle açıklanamaz. (Seçimlerin) ilk turunun sonunda politikacıların hemen verdikleri beyanların aksine oyunu radikallere veren Fransızların çoğunluğu göçmen sorunundan etkilenen kesim değil. Fransız analistlere [fr] göre National Front'a oy verenlerin %62si için göçmenlik büyük bir sorun iken partinin yüksek oy aldığı bölgelerde göçmen yoğunluğu düşük.
Bir Avrupa Fenomeni
Göçmenlere karşı bu eski şarkıyı söyleyen siyasiler sadece Fransa'da bulunmuyor. Yunanistan'da Altın Şafak diye adladırılan Neo-Nazi parti ülkenin içinde bulunduğu zorluklardan yararlanarak [en] son seçimlerde oyunu büyük oranda artırdı. Büyük Britanya'da James adındaki bir yorumcu Cameron, Merkel, ve Sarkozy'nin Avrupa'da çok kültürlülüğün başarısız olduğunu deklare etmesine [en] şöyle tepki gösteriyor:
[Merkel] zengin ülke halklarının daha fakir halkları kucaklamasını ve eğitmesini istemişti. Bu işe yaramadı, bu bize milyarlara maloldu ve her geçen yıl da daha pahalı hale geliyor. Romanyalı bir çiftçinin İngiltere'de çalışmasını, fakirlikten yakınırken kazandığı bütün parayı ülkesine bir köşk inşa etmek için göndermesini mi tercih edersiniz? Şu anda olan bu!
Valérie artık sürekli aynı göçmenlik karşıtı söylemin kullanılmasına şaşırmıyor. Tartışmayı genişletmek [fr] için bloğunda bir okuma listesi tavsiye ediyor:
Pour combattre les craintes face aux immigrés maghrébins et africains, on gagnerait à lire les textes du 19eme et du début du 20eme pour comprendre comment se fondent ces peurs et comment l’on ne fait que répéter les mêmes idées ayant cours dans les siècles précédents. Conseils de lecture :
- Conseillé par Melle S. : A. SAYAD « L’immigration ou les paradoxes de l’altérité » (1. L’illusion du provisoire et 2. Les enfants illégitimes).
– Gérard Noiriel, « Le creuset français ».
– Laurent Dornel, « La France hostile. Histoire de la xénophobie en France au XIXe siècle ”
Mağrip ve Afrika göçmenlerine karşı duyulan rahatsızlıkla başedebilmek ve bu korkuların temellerini, yüzyıllar boyunca aynı argümanların nasıl kullanıldığını anlamak için 19. Yüzyıl ve 20. Yüzyıl'ın başlarında yazılmış metinlerden öğreneceklerimiz var. Şunları okumanızı tavsiye ederim:
- Melle S. [fr] tarafından tavsiye edilmiştir: A. Sayad, Göçmenlik veya Başkalığın Çelişkileri [fr] (1. Geçicilik yanılsaması ve 2. Gayrımeşru çocuklar)
– Gérard Noiriel, Fransız Değişim Potası
– Laurent Dornel, Düşmancıl Fransa. 19. Yüzyılda Fransa'da Yabancı Düşmanlığının Tarihi [fr]