Kenya'daki gazeteciler için 2020, ‘gelmiş geçmiş en kötü yıl’ oldu

2020 koronavirüs pandemi sürecinde Nairobi, Kenya'da boş bir sokak. 22 Nisan, 2020. Fotoğraf Dünya Bankası'ndan/Sambrian Mbaabu, Flickr'dan alındı CC-BY-NC-ND-2.0.

Editörün notu: Bu makale Birleşik Krallık'ta devlet destekli PROTECT projesi kapsamında, ARTICLE 19 için basıldı ve bir partnerlik anlaşmasıyla burada yayımlandı. 

Konuşma özgürlüğüne odaklanan sivil toplum kuruluşu ARTICLE 19'un belirttiğine göre, Mart'ta Kenya'da beliren dikkate değer koronavirüs salgınından beri 47'den fazla keyfi tutuklama, ayrıca blog yazarlarına, online aktivistlere ve insan hakları savunucularına karşı saldırı ve taciz gerçekleşti. Bu durum önceki beş ay içinde sadece 15 davadan oluşuyordu. (Ekim 2019-Mart 2020)

Bloggers Association of Kenya (BAKE) direktörü James Wamathai, “Kenya'daki online aktivistler ve gazeteciler için 2020 gelmiş geçmiş en kötü yıl oldu.” dedi. “Pandemi süresinde atmosfer daha da gergin bir hal aldı. Bana göre devlet, itiraz eden sesleri bastırmak için ciddi anlamda çabalıyor.”

Wamathai'nin inancına göre alınan sıkı önlem Kenya hükümeti açısından fırsat dolu. Birçok davada online aktivistler ve blog yazarları COVID-19 hakkında yalan bilgi yaymakla suçlanıyor. Tutuklandığı tespit edilen bütün blog yazarları ve aktivistlerin önceden hükümeti eleştiren materyallar paylaştıkları biliniyor.

Haziran'da, kıdemli online sosyal adalet aktivisti Mutemi wa Kiama polis tarafından evinden alındı. Sonrasında suçlamada bulunulmadan salınmasına rağmen, yerel bir mahkemede tutulmuş beyannamede araştırmacıların siber suçlar yasası kapsamında yanlış bilgi paylaşmakla kendisini suçlamak istedikleri ortaya çıktı. Böyle bir durumda sonuç para cezası veya gözaltı oluyor.

Kiama, ARTICLE 19'a şöyle konuştu:

I retweeted a thread that gave a history of how power and capital was passed down from colonial chiefs to the current political brokers. It went viral and that didn’t sit well with some individuals.

Gücün ve paranın kolonyal şeflerden şuanki politik komisyonculara aktarılmasının tarihiyle alakalı bir tweet dizisini yeniden paylaştım. Oldukça ilgi gördü ve bazı kişiler tarafından sindirilemedi.

ARTICLE 19'un dediğine göre Kenya'da online konuşma özgürlüğüne karşı gerçekleştirilen agresif eylemler büyük bir endişe kaynağı, ve genel olarak bölgedeki online eleştirel söylevlere karşı sistematik ve agresif kısıtlamanın bir parçası.

ARTICLE 19 Doğu Afrika'nın bölgesel direktörü Mugambi Kiai, şöyle konuştu:

ARTICLE 19 Eastern Africa is concerned that the government seems to be using the coronavirus outbreak as an opportunity to further entrench repressive measures. Police must thoroughly investigate and prosecute the perpetrators. Journalists, like other essential service providers, should be allowed to access and report freely and accurately on the government’s actions to counter the effects and the spread of the coronavirus.

ARTICLE 19 Doğu Afrika hükümetin koronavirüs salgınını fırsat olarak kullanıp baskıcı kısıtlamaları yerleştirmeye çalıştığından endişe duyuyor. Polis, failleri kapsamlıca araştırmalı ve yargılamalı. Gazeteciler, diğer temel hizmet sağlayıcıları gibi, devletin koronavirüsün yayılışı ve etkilerine karşı aldığı önlemler konusunda doğru ve özgür haberler hazırlayabilmeli.

İnsan hakları avukatı Victor Kapiyo bunu onaylıyor:

We are seeing a weaponization of the law with offenses such as publication of false information, which one would imagine is an attempt to deal with fake news, but in reality, they are used to silence people who are critical of government.

Aslında yalan haberlerle mücadele etmek için kullanılması gereken yanlış bilgi yayımlamaya dair yasanın, hükümeti eleştiren insanları susturmak için kullanılan bir silaha dönüştürüldüğünü görüyoruz.

Bu tarz önlemler korkutma etrafında şekillenmiş bir kültürü daha da sağlamlaştırabilir diye uyarıyor, ki bu Kenya'da on yıllardır sürüyor.

Kadın gazeteciler ve aktivistlere odaklanma

Kadın aktivistler ve gazeteciler için bu durum özellikle kritik, çünkü bir çoğu kötü niyetli siber zorbalığa mağruz kalıyor. African Development Bank'e göre Afrika'daki kadınların internette tacize uğrama ihtimalleri erkeklerinkinden 27 kat daha fazla.

“Cinsel objeleştirildim ve dış görünüşüme saldırdılar. Bazıları online olarak aileme bile saldırdı,” diye açıklıyor insan hakları savunucusu Wanjeri Nderu. “Dijital güvenlik eğitimine ihtiyacımız var, yoksa kadınların seslerinin bastırıldığını görmeye devam edeceğiz.

Kenya'daki gazetecilerin endişesi, pandemi sürerken ve sosyal medya bağlantı kurmak için ilk dayanak olurken, böyle online kısıtlamaların daha da sık ve düşmanca olması.

“Devlet kontrolünü kaybediyor ve online alanı yeniden ele geçirmek istiyor,” diye devam ediyor Nderu. “Tutuklamalar gördük, ama aynı zamanda devletin para ödediği bazı blog yazarları ve kullanıcılar, online aktivistlere iftirada bulunuyorlar.”

Nderu'nun yorumlarına yanıt olarak Kenya'nın ICT kabine sekreteri, inovasyon ve gençlik ilişkileri, Joe Mucheru ARTICLE 19'a şöyle konuştu:

Our only agenda, when we communicate on social media, is to inform the public on development projects as well as security and health matters that will assist them.

Bizim sosyal medya üzerinde iletişim kurarken tek planımız halkı gelişme projelerimizden haberdar etmek ve onlara yardımcı olacak güvenlik ve sağlık meseleleri hakkında bilgilendirmek.

Sohbet başlatın

Yazarlar, lütfen giriş »

Kılavuz

  • Tüm yorumlar onaydan geçirilir. Yorumunuzu birden fazla göndermeyin, yoksa reklam olarak işaretlenebilir.
  • Lütfen diğerlerine saygı gösterin. Nefret, küfür ve kişisel saldırı içeren yorumlar onaylanmayacaktır.