Global Voices kurucu ortağı Ethan Zuckerman, “köprü figürleri”, kendi kültürlerini diğer toplumların insanlarına açıklama tutkusunda olan insanlar olarak tanımlar. İran ekibimiz, İran’ın dışsal perspektifi ile gerçek İran arasındaki ayrımın köprüsünü kurmayı amaçladığından, Global Voices İran, bu rolü oynayan çeşitli İranlı gazetecilerle ve yazarlarla bir dizi röportaj gerçekleştirmeye başladı.
Bu röportajlar, çelişkilerle dolu bir ülkenin zorluk ve karmaşasını anlatmak üstüne kariyer yapan bu figürlerin, İran’ı İranlı olmayanlara nasıl ve neden anlatmaya çalıştıklarını anlamak için yapılıyor.
Golnaz Esfandiari: “İran’da sosyal medya kullanımının ve onun öneminin arttığını düşünüyorum.”
Golnaz Esfandiari, Radio Free Europe / Radio Liberty’de kıdemli muhabir ve İran toplumu ve siyasetinin ince farkları ve karmaşası hakkında İngilizce yazan, İran dışında yerleşik birkaç gazeteciden biri.
Daha fazlası: İngilizce Gazeteciliğin İran “Köprü”sü Golnaz Esfandiari ile Sohbet
Esfandiari, Global Voices’a verdiği bir röportajda şunları söyledi:
I think the use of social media in Iran and its significance is increasing. Government officials admit that and I also see more people inside the country using social media sites and apps. I actually think that since 2009, the use of social media has increased considerably. Some Iranians told me they joined Twitter after reading about the allegations about a “Twitter Revolution” in Iran. Social networking sites have facilitated conversation and the sharing of content that is banned or considered sensitive, people can discuss taboo subjects relatively openly. They also challenge state policies and stances on social media quite regularly.
İran’da sosyal medya kullanımının ve onun öneminin arttığını düşünüyorum. Hükümet yetkilileri bunu kabul ediyor, aynı zamanda ben de ülkedeki daha fazla insanın sosyal medya sitelerini ve uygulamalarını kullandıklarını görüyorum. 2009’dan beri, sosyal medyanın kullanımının önemli ölçüde gerçekten arttığını düşünüyorum. Bazı İranlılar bana, İran’da “Twitter Devrimi” hakkındaki iddiaları okuduktan sonra twitter kullanmaya başladıklarını anlattılar. Sosyal paylaşım siteleri, sohbeti ve yasaklanmış ya da hassas olarak görülen içeriğin paylaşımını kolaylaştırdılar; insanlar tabu konuları nispeten açık olarak tartışabilmekte. Ayrıca, sosyal medyadan devlet politikalarını ve tutumunu düzenli olarak tartışmaktalar.
Kelly Golnoush Niknejad: “Gazeteci olmak kadar psikiyatrist, profesör ve zihin okuyucu da olmalısınız.”
İranlı medya girişimcisi Kelly Golnoush Niknejad, İran ve İran diyasporası hakkında yazan, The Guardian’ın ev sahipliği yaptığı bir haber ajansı olan Tehran Bureau’nun kurucusu. Projesi, ülkenin kültürü, politikası ve insanlarına dair dinamik bir bakış sunan içeriğin önde gelen kaynaklarından biri.
Daha fazlası: Kelly Golnoush Niknejad’ın “Tehran Bureau”su İran ve Batı Arasında Nasıl Köprü Oluşturuyor
Niknejad, İran hakkında İranlı olmayanların yanlış algıları üzerine şunları açıkladı:
When it comes to Iran, I often find myself having to go all the way back to 1979, then explaining the transformations that took place decade-by-decade, just to make sense of the present. It’s sometimes even hard for Iranians themselves to believe what goes on in Iran, let alone non-Iranians. This explains why it’s vital to cover Iran from the “bottom up,” chronicling the lives of ordinary people. Covering a country by reporting on the pronouncements of the ruling elite is probably the least interesting or informative kind of journalism. That’s why even very sophisticated people who follow the news on Iran have no idea what goes on there. Of course if they followed Tehran Bureau though, they would get a very dynamic view.
Söz konusu İran olduğunda, günümüzün farkını göstermek için, kendimi sıklıkla 1979’a geri gitmiş, sonra onar yıllık aralarla gerçekleşen dönüşümleri açıklarken buluyorum. İran’da neler olduğuna inanmak bazen İranlıların kendileri için bile zorken, İranlı olmayanlara diyecek bir şey kalmıyor. Bu, sıradan insanların hayatını yazarak İranı’ı aşağıdan yukarı doğru ele almanın neden önemli olduğunu açıklıyor. Kanun koyucu elitlerin bildirileri üzerine haber yaparak bir ülkeyi ele almak, gazeteciliğin muhtemelen en az ilgi çeken ve bilgilendirici çeşidi. Bu sebepten, İran hakkında haberleri takip eden entelektüel insanların bile orada neler olduğu hakkında fikirleri yok. Eğer ki Tehran Bureau’yu takip etselerdi, kuşkusuz çok dinamik bir bakış elde edeceklerdi.
Nina Ansary: “Kadınların, İran’da herhangi bir değişikliğin ön saflarında yer alacağına inanıyorum.”
Nina Ansary, 19. yüzyıl sonlarından günümüze dek önde gelen feminist siyasi hareketlerini konu alan ilk kitap “Jewels of Allah: The Untold Story of Women in Iran” (Allah’ın Mücevherleri: İran’da Kadınların Anlatılmamış Hikayeleri) kitabının yazarı.
Kitap, kadınların, geleneksel olarak onları ötekileştiren bir toplumda haklarını ve eşitliklerini tesis etmeye çalışırken, İran’ın yakın tarihini nasıl şekillendirdiklerini ve şekillendirmeye de devam ettiklerini anlatıyor.
Daha fazlası: İran’da Değişim Eşiğinde İranlı Feminist Yazar Nina Ansary ile Sohbet
Ansary, İran’ın geleceği ve İran’daki kadının yeri hakkında “temkinli iyimser” olduğunu söyledi:
…only because I see their resilience. And this is because female activism has yielded partial results: women were not allowed to serve as judges, but can now serve as investigative judges. Women weren’t allowed to enter certain fields of study, and over the years they have been able to penetrate into male dominated areas such as medicine and engineering. I'm cautiously optimistic, but I believe women will be at the forefront of any change in Iran.
…sırf zorlukları yenme güçlerini gördüğüm için. Kadın aktivizminin kısmi sonuçlar elde ettiğinden dolayı: Kadınların hakim olarak çalışmasına izin verilmezdi ancak şimdi araştırmacı hakim olarak çalışabiliyorlar. Kadınların belli çalışma alanlarına girmelerine izin verilmezdi, yıllar içinde tıp ve mühendislik gibi erkek egemen alanlara girebildiler. Temkinli iyimserim ancak kadınların, İran’da herhangi bir değişikliğin ön saflarında yer alacağına inanıyorum.
Global Voices tarafından kaleme alınan bu özel yayını tercüme ederek dilimize kazandırdığı için Özlem Serer‘e teşekkür ederiz.