- Global Voices Türkçe - https://tr.globalvoices.org -

Gambiya'da dijital haklar reformu ve kaçırılan fırsatlar

Kategoriler: Aşağı Sahra Afrika, Gambiya, Hukuk, Vatandaş Haberciliği, GV Savunma

7 Aralık, 2005, Gambiya'da bir akıllı telefon mağazası. Fotoğraf NicholBrummer [1]‘a ait, Flickr aracılığıyla CC BY 2.0 [2].

[Aksi belirtilmediği takdirde bütün linkler İngilizce kaynaklara yönlendirmektedir.]

Gambiya'da sosyal medya, vatandaşlar için kendilerin ifade edebilecekleri ve alternatif bilgilere ulaşabilecekleri bir durak. Whatsapp ve Facebook, en popüler sosyal medya platformları arasında bulunuyor.

Şuanki başkan Adama Barrow, 2016'daki başkanlık seçimi kampanyasında kullandığı sosyal medyanın pozitif etkisine [3] övgüde bulundu. O dönemde sorumlu olan başkan Yahya Jammeh, politikacıların ulusal medya kuruluşlarına erişimlerini kapatmıştı. 2016'daki başkanlık seçimlerinden önce internet tamamen çöktü [4]- fakat sonucunda Barrow yine de başarılı oldu.

Birçok vatandaş, dijital hakların neredeyse korunmadığı bu ülkede, Barrow'un dijital haklara ilişkin reformlar getireceğini ummaktaydı.

Beş yıl geçmiş olmasına rağmen anayasa taslağı [5] bir çıkmazda, dijital hakların temsil edilmesi ve korunması noktalarında yetersiz. Şuan aktivistler Jammeh rejimi sırasında getirilmiş, muhaliflerin önünü kesen ve vatandaşları sansürleyen acımasız kanunları değiştirmek adına mücadele veriyorlar.

Günümüzde, Jammeh rejimi sırasında duyulmamış ve hayal dahi edilemeyen, ancak 2016'da Barrow hükümetinin gelmesiyle beraber popülerleşen günlük haber bültenleri bulunuyor. Günlük olarak çeşitli radyolar, yerel dillerde haber makalelerini okuyor. Gambiyalılar radyolarından ayrılmıyor, ve çoğu haberleri Whatsapp'te paylaşılabilir ses kayıtları haline getiriyor.

Jammeh'in başkan olduğu yıllarda 2013 ICT Yasası [6] gibi kanunlar, vatandaşların bağımsız, çevrimiçi medya platformları kurmalarını engelliyordu. Hükümet, bu platformların hükümetteki hataları ortaya koyabileceğinden korkuyordu. Bazı Gambiyalılar çevrimiçi medya kuruluşlarını kurabilmek adına ülkeyi terk ettiler.

Seçim mücadelesinin ardından birçok aktivist yeni hükümetin ilk reformları arasında dijital haklara ilişkin olanları görmeyi bekliyordu- örneğin internet altyapısını geliştirmek veya yeni bir internet kısıtlanışını engellemek gibi, aynı zamanda herkese dijital haklar tanınmasını bekliyorlardı.

Zaten Barrow'un hükümeti 2016'daki seçimlerde sosyal medyanın gücünden faydalanmıştı.

Aralık 2017'de, Gambiya Millet Meclisi 1997 anayasasının değiştirilmesine yönelik [5] bir taslağı hazırlamakla yükümlü bir komisyon kurdu, ve aktivistler bunu çevrimiçi ifade özgürlüğü ve dijital haklar konularında yeni öneriler öne sürebilecekleri bir fırsat [7] olarak gördü.

Foday Gassama, seçilmiş bir millet meclisi üyesi The Standard gazetesindeki Mart 2019 röportajında şöyle konuştu [8]: “Sosyal medya hükümetin değiştirilmesinde önemli bir rol oynadı ancak şuan suistimal söz konusu. Bence hükümet bu sorunla ilgilenmeli. Çin'in bilgileri sansürleme planı [9], sosyal medya üzerinden yayıldı.”

Dijital haklar reformu için mücadele

Give1Project Gambiya'dan Alieu Sowe (ortada) UPR toplantısında çeşitli hissedarlarla dijital halklar konusunda konuşuyor, 2019. STS Pictures'a ait fotoğraf, Give1Project Gambia izniyle.

İnternetin gücü, sosyal medya kullanımının ötesinde. Sıradan vatandaşlar interneti kendilerini ifade edebilmek için kullanıyor, ama aynı zamanda internet vatandaş gazetecilerinin de geleneksel olmayan medya platformlarıyla bilgi yayabilmelerine imkan tanıyor.

Bir sivil toplum örgütü olan Give1Project Gambia, yeni anayasa taslağında dijital haklar reformunun mevcut olması gerektiğini [10] savunuyor ve bunun için yetkililerle ve diğer yetki sahibi gruplarla görüştü. Hedefleri dijital yapıya uygun, transparan kanunların uygulanması.

Aralık 2019'da Give1Project ekibi diğer hissedarlarla beraber kendi pozisyonlarını belirten bir belgeyi anayasa komisyonuna yolladılar: Vatandaşların çevrimiçi mahremiyetlerinin korunmasını gerektiğini ve ifade özgürlüğü sağlanması gerektiğini belirttiler.

Give1Project aynı zamanda radyo kampanyaları ve halkla iletişime geçebildikleri çeşitli toplantılar düzenledi, hedefleri sıradan insanların isteklerini gözlemlemek ve dijital haklar konusunda bilincin arttırılmasıydı.

Bazıları ise organizasyonun öne sürdüğü hükümette yolsuzluğu azaltabilecek muhbirlere mahremiyet anlayışı hakkında endişelerini dile getirdi. Diğerleriyse internetin bir insan hakkı olduğunu, bunun Gambiya'nın kanununda bulunmasını gerektiğini ve gelecekte olabilecek internet çöküşlerinin engellenmesi gerektiğini söylediler.

Veri koruma kanunları da tartışıldı, özellikle biyometrik şirketi Semlex ve hükümet arasında gerçekleştirilen, tartışmalara neden olan ve biyometrik ulusal kimlik kartlarıyla alakalı antlaşmadan [11] sonra. Süreç, vatandaşların kişisel bilgilerinin toplanmasını kapsıyordu, ve sistemde bu bilgilerin nasıl kullanılacağıyla ilgili açık sınırlar mevcut değildi. Bilginin nasıl işleneceği, saklanacağı ve hükümet tarafından nasıl kullanılacağı da bilinmiyordu ve bu vatandaşların kimliklerinin çalınmasına sebep olabilirdi.

Organizasyon aynı zamanda Birleşmiş Milletler tarafından Ceneve'de düzenlenen, Universal Periodic Review for the Gambia [12]‘dan (Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması) önce de bildirimde bulundu.

Yapılan bildirimlerin en önemlilerinde kişisel veri korunmasıyla alakalı kanunların düzenlenmesi, ve internette mahremiyetin korunması mevcut.

Give1Project'in önerilerinde şunlar bulunuyor:

Bütün bu önerilen Gambiya hükümetine Kasım 2019'da gerçekleşmiş 34.UPR görüşmelerinden önce yapıldı. Şuana kadar herhangi büyük bir değişme gözlemlenmedi- özellikle de parlamentonun taslak anayasayı kabul ettirememesi ve referandumu geçememesinin ardından [15].

Laura Angela Bagnetto, RFi ile şunları yazdı [15]:”Şuanki anayasa aynı zamanda ‘Jammeh'in Anayasası’ olarak da adlandırılıyor. Jammeh'in 20 yıllık başkanlığı boyunca 60 kez düzenlendi. Yeni bir anayasa, ülkeyi Jammeh'in geçmişinden uzaklaştırmalı.”

COVID-19 pandemisiyle beraber daha iyi dijital altyapının ve reformların gerekliliği arttı, ve bu hem şehri, hem de kırsal alanları kapsıyor, aynı zamanda aradaki dijital uçurumun da kapatılması gerekiyor.

Dijital haklar insan hakları olarak görülmediği sürece, Gambiya'daki birçok vatandaş çevrimiçi fırsatlara ulaşamıyor.