- Global Voices Türkçe - https://tr.globalvoices.org -

Ünlü Sırp film yönetmeni eski öğrencilerinin tecavüz ithamlarının ardından tutuklandı

Kategoriler: Batı & Orta Avrupa, Sırbistan, İnsan Hakları, Kadın & Cinsiyet, Sanat & Kültür, Vatandaş Haberciliği
[1]

Sırp oyuncu Milena Radulović (25). Track and Field Serbia, CC BY-NC-SA tarafından Wikipedi görseli. [2]

Sırp film ve tiyatrosundaki önemli isimlerden Miroslav Mika Aleksić, altı kadının Aleksić'in oyunculuk okulundayken tecavüze uğradıklarını belirttikleri dilekçeyi Sırp polisine vermelerinin ardından, 16 Ocak'ta tutuklandı. [3]

Sırp medyasına göre, mahkeme 68 yaşındaki film ve tiyatro yönetmeninin polis durumu araştırırken 30 gün boyunca gözaltında bulundurulması kararını aldı. İthamda bulunan kadınlar, 2008 ve 2020 yılları arasında Aleksić'in sekiz tecavüzde ve yedi cinsel istismarda bulunduğunu belirttiler. Aleksić'in yargılanması devam ediyor.

Kıdemli bir yönetmen, oyuncu ve senarist olan Aleksić'in yerel film ve tiyatro endüstrilerinde oldukça kapsamlı bir özgeçmişi [4] var. Prestijli Belgrad oyunculuk okulu Stvar Srca'nın (Sırpça'da “gönül meselesi” anlamına geliyor) hem kurucusu hem de müdürü. Geçmiş yıllarda yaklaşık 3,000 çocuğun ve gencin [5] katıldığı okulun öğrencilerinin yaş aralığı 6 ve 13 arasında değişiyor.

Blic Daily'nin belirttiğine göre [6] polisin okulda eskiden cinsel istismara uğramış mağdurların ortaya çıkmalarının istemesinin ardından onlarca kişi öne çıktı. Bununla beraber Sırp gazetesi Alo'nun belirttiğine göre Aleksić'in bir aile dostu ona karşı dava açtı [7], Aleksić'in kızına cinsel tacizde bulunduğunu iddia etti.

Sırp devlet haber ajansı Tanjug'un belirttiğine göre [8] 26 Ocak'ta, Aleksić'in eşi Biljana Mašić Stvar Srca'nın kapatılacağını duyurdu.

İlk şikayette bulunan altı kişinin arasından sadece Milena Radulović [9] ve Iva Ilinčić [10] yaşadıklarını iddia ettikleri istismar hakkında konuştu.

Blic Daily'ye verdiği 16 Ocak tarihli röportajda şuan 25 yaşında olan Radulović, Aleksić'in oyunculuk okuluna 11 yaşında gitmeye başladığını ve Aleksić 61, kendisiyse 17 yaşındayken tecavüze uğradığını söyledi [11]. 20 Ocak'ta, Belgrad Savcılığı'nda beş saat boyunca [12] ifade verdi.

Radulovic, “Bu planın en kötü tarafı erken yaşlardan itibaren temellerinin hazırlanması, hem de bir canavar tarafından. Başka çocukların da aynı işkenceye mağruz kalmasına izin veremeyiz,” dedi [13].

Sırbistan'da Aleksić'in oldukça sıkı, disiplinli öğretim tarzı yaygın olarak biliniyor. Eski öğrencilerinden Zorana Minčić, Dnevro.rs'a [14] Aleksić'in Radio Belgrade'daki drama departmanını “kendisinin önder olduğu bir kült gibi” yönettiğini söyledi.

Bu skandal, Balkanlardaki sosyal medyanın da ilgisini çekti. #NisiSama etiketi (Sırpça'da “yalnız değilsiniz”) Twitter'da trend haline geldi, ve Facebook'ta “Nisam tražila” [15] (“Bunu ben istemedim”) sayfası kuruldu. Sayfanın yöneticileri, Facebook kullanıcılarından aldıkları emaillerin ardından cinsel istismar hikayelerini anonim olarak paylaşıyorlar ve birkaç gün içinde 36,000 beğeniye ulaştılar.

Bu tarz durumlarda beklenileceği gibi, ithamda bulunan oyuncular sosyal medyada acımasız eleştirilere mağruz kaldılar. Makedonya'nın 2018'deki #MeToo hareketinin [16] öncülerinden olan, aktivist, yazar ve çevirmen Rumena Bužarovska, bu tarz tepkilerin “DARVO [17] modelinin kişinin kendinden şüphelenmesine neden olan kısmına hitap ediyor” olabileceğini söyledi [18]. DARVO, “reddet, saldır, ve mağdur ile saldırgan rollerini değiştir” anlamına gelen bir kısaltma.

Bazı Sırp medya kuruluşları da mağdurların ifadelerini çürütmeye çalıştılar. Sırp nasyonalist günlük gazetesi Pravda, bir sohbet programının sunucusundan sıkça alıntı yaptıkları [19] bir makale yayımladılar, makalede aktörlerin “işgalin başrahipleri” olduğu, ve bu “işgal”den kast edilenin de Sırp değerlerinin zamanla “ABD değerlerine dönüştürülmesi” olduğu belirtildi.

Bir yandan da, Sırp bir haber sunucunun mağdurları savunduğu ve geçmişteki benzer skandallara değindiği monologa ait video [20], bölgede yaygınlaştı. Aşağıda çevirisi ve yapılan referansların açıklamaları bulunuyor:

Tweet: Silence…
It's uncomfortable, but we are used to keep silent about many important issues.
We keep silent when we shouldn't, so don't ever again ask the victims why they kept quiet, you don't have that right, but support them to talk whenever they are ready.
Intro for the daily news segment with Jelena Obućina.

Video: Good evening. [16 seconds of silence]
It's uncomfortable, but we are used to keep silent: when our salaries are late, when we have to buy diapers for 300 euros [referring to workers in foreign investment factories with severely limited bathroom breaks], when we have to photograph our ballots [referring of a blackmail scandal in which the ruling party forced voters to prove they cast ballots for the right candidate], when the pilots are declared alcoholics [referring to a deadly helicopter crash in 2015 [24] that resulted in death of 7 people, fo which no one has been arrested], when we lack drinking water, when our rivers are poisoned, when there are no available beds in hospitals, when we get beaten during protests [25], when the [justice-seeking] father of a worker who died in a line of duty [26] is booed, when [Serbian politician accused of sexual assault] Jutka [27] receives applauses, when some complete idiots demolish part of a city, when an aunt sends money from Canada [28], when pyrotechnics take place on rooftops during lockdown [29] [as part of pro-government counter-protests], when [opposition politician Boško] Obradović gets demonised, when Jovanjica flourished [30], when video recordings from a tool booth [31] and Kosovska Mitrovica disappear, when we get lied to about the coronavirus [32], when they create quarrels with our neighbors in our name…
We keep silent, when we should not have been silent.
And because of that, don't ever ask the victims why they kept silent. You don't have that right. Support them to talk, whenever they are ready.

Tweet: Sessizlik…                                                                                                        Bu rahatsız edici, ama birçok önemli konu hakkında sessiz kalmaya alışığız.                                                                                                                            Sessiz olmamamız gereken zamanlarda susuyoruz, o yüzden asla mağdurlara neden sessiz kaldıklarını soramayız, buna hakkınız yok, sadece konuşmaya hazır hissettiklerinde onlara destek olabilirsiniz.                           Jelena Obućina'nın günlük haber programına giriş kısmı.                                                                                                                                                            Video: İyi akşamlar. [16 saniyelik sessizlik]                                                      Bu rahatsız edici, ama biz sessiz kalmaya alışığız: maaşlarımız geç ödendiğinde, 300 euroya bez almamız gerektiğinde [yabancı yatırım yapılmış fabrikalardaki oldukça sınırlı tuvalet molalarından söz ediliyor], oy pusulalarımızın fotoğrafını çekmemiz gerektiğinde [iktidar partisinin oy kullananlardan doğru adaya oy verdiklerini kanıtlamalarının istendiği şantaj skandalından söz ediliyor], pilotlar alkolik ilan edildiğinde, [2015 yılında gerçekleşen, 7 kişinin öldüğü ve kimsenin yargılanmadığı ölümcül helikopter kazasından [24] söz ediliyor], içecek suyumuz olmadığında, nehirlerimize zehir döküldüğünde, hastanelerde yeterli yatak bulunmadığında, protestolarda dövüldüğümüzde [25], askeri görevde vefat etmiş oğlu için adalet arayan bir baba [26] yuhalandığında, Jutka [27] [cinsel saldırı ithamında bulunulmuş Sırp politikacı] alkışlandığında, bazı aptallar şehrin bir kısmını yok ettiğinde, bir teyze Kanada’dan para gönderdiğinde [28], karantina sırasında çatılardan havaifişek atıldığında [29] [hükümeti destekleyenlerin protestolara verdiği karşı tepki kapsamında], Obradović [muhalefet siyasetçisi Boško] şeytanlaştırıldığında, Jovanjica [30] geliştiğinde, bir alet kabininden videolar [31] ortaya çıktığında ve Kosovska Mitrovica kaybolduğunda, koronavirüs hakkında bize yalan söylendiğinde [32], bizim adımıza komşularımızla tartışıldığında…Sessiz kaldık, sessiz kalmamamız gerekirken.

O yüzden asla mağdurlara neden sessiz kaldıklarını sormayın. Buna hakkınız yok. Sadece konuşmaya hazır hissettiklerinde onlara destek olun.