Ulusal güvenlik yasasından çekinen Hong Kong sakinleri sosyal medya alışkanlıklarını değiştiriyor

Stand News'den alınmış görsel. İzin alınarak paylaşıldı.

Aşağıdaki makale orijinal olarak The Stand News tarafından Çince olarak paylaşıldı. Global Voices'da İngilizce'ye çevrildi ve burada izin alınarak dört kısım şeklinde paylaşılacak.

Beijing'in ulusal güvenlik yasası Hong Kong'u korku dolu bir şehire çevirdi.

Temmuz'da kanunun çıkarılmasından itibaren sadece protesto sitelerinde bulunmuş kişiler bile göz altına alındı. Yasama Meclisi'nin seçimi gelecek yıla ertelendi. Polis demokrasiyi destekleyen Apple Daily gazetesinin ofisini bastı ve kurucusu Jimmy Lai‘i yabancı kuvvetlerle işbirliği yapmak ithamıyla tutukladı. Sosyal medyada demokrasiyi öven öğretmenler bundan ötürü cezalandırıldı.

29 Ağustos ve 1 Eylül arasında The Stand News online anketler kullanarak okuyucularına ulusal güvenlik yasasının hayatlarını nasıl etkilediğini sordu. 2,587 kişinin katıldığı anket bu makalede bulunuyor, ve protestocular, gazeteciler, sivil çalışanlar, öğretmenler tarafından verilmiş ifadeleri de içeriyor. Bu zalim yasanın ardından hayatlarındaki korkuyla nasıl başa çıktıklarını öğrenmek istedik.

Anketlere göre, Beijing'in ulusal güvenlik yasasını açıkladığı 21 Mayıs tarihinde ankete katılanların çoğunun korku seviyesi “çok yoğun”dan (seviye 9) “inanılmaz yoğun”a (seviye 10) çıktı ve puanlandırılması 23.4'tü, yasanın detaylarının açıklandığı 30 Haziran tarihinde ise bu 38.4'e çıktı. Korkuları en yüksek dereceyi 29 Temmuz'da, dört öğrenci aktivistin tutuklandığı gün gördü.

Respondents say their sources of fear are: Speech criminalization (96 percent), suppression of free press (93 percent), suppression of protests and arrests because of protests (84 percent), extradition to China for trial (77 percent), being reported for “political misconduct” by an acquaintance (76 percent), and police surveillance (71 percent).

Ankete katılanların belirttiklerine göre korku sebepleri şu şekilde: Konuşma özgürlüğünün kısıtlanması (yüzde 96), özgür medyanın bastırılması (yüzde 93), protestoların bastırılması ve protestolardan ötürü  tutuklamalar (yüzde 84), yargılanmak üzere Çin'e gönderilmek (yüzde 77), bir tanıdık tarafından uygunsuz politik davranış ihtamıyla rapor edilmek (yüzde 76) ve polis gözetimi (yüzde 71).

The Stand News anketine göre ulusal güvenlik yasasının yarattığı korkunun sebepleri. The Stand News'a ait görsel, izin alınarak kullanıldı.

As for the emotions elicited by the national security law, the respondents chose: Anger (88 percent), worry (75 percent), helplessness (73 percent), hate (70 percent), despair (57 percent), anxiety (51 percent), sadness (50 percent), fear (43 percent), happiness (1 percent), and relief (1 percent).

Ulusal güvenlik yasasının yarattığı duygulara gelince, cevaplar şu şekildeydi: Öfke (yüzde 88), endişe (yüzde 75), çaresizlik (yüzde 73), nefret (yüzde 70), umutsuzluk (yüzde 57), anksiyete (yüzde 51), üzüntü (yüzde 50), korku (yüzde 43), mutluluk (yüzde 1) ve rahatlama (yüzde 1).

Anket aynı zamanda okuyuculara iletişim kurmak için daha güvenli yollara geçip geçmediklerini sordu- yüzde 69 bu soruyu evet olarak yanıtladı. Aldıkları önlemler VPN kullanımı (yüzde 37), sosyal medya etkileşimlerini gözden geçirmeyi (yüzde 28), Signal gibi şifrelenmiş mesajlaşma servislerini kullanmayı (yüzde 28), konuşma geçmişlerini silmeyi (yüzde 23), sosyal medya gönderilerini saklamayı veya silmeyi (yüzde 20), gizli mesaj fonksiyonlarını kullanmayı (yüzde 12), sosyal medya isimlerini değiştirmeyi (yüzde 12), yeni sosyal medya hesabı açmayı (yüzde 8), anonim mobil SIM kartlarını kullanmayı (yüzde 8) ve güvenli iletişim için ayrı bir telefon kullanmayı (yüzde 6) kapsıyor.

Hayalet telefonlar

2019 ve 2020 arasında Çin'e suçlu iadesine karşı gerçekleşen protestolarda, “Rebecca” (gerçek ismi kullanılmamıştır) 50'den fazla “çocuklarım” olarak tanımladığını genç protestoculara yemek kuponları ve duygusal destek sağladı.

30 Haziran'da ulusal güvenlik yasasının detayları ortaya çıktıktan sonra geçmişte yaptıklarının kendisine problem yaratabileceğini fark etti- kanunda belirtilmiş olduğ üzere suç işlemiş kişilere materyal veya maddi destekte bulunmuş kişiler 5 veya 10 yıl hapse mahkum edilebiliyor.

Rebecca buna rağmen Causeway Bay'de sonraki gün gerçekleşecek ulusal güvenlik yasası karşıtı bir protestoya katıldı. Bu sefer siyah giymek yerine bir elbise giydi.

Binlerce diğer protestocu gibi, Rebecca de korkusunu küçük önemler alarak kontrol ediyor. Ailesine veya arkadaşlarına zarar gelmemesi adına onlarla iletişimi azalttı. Ulusal güvenlik yasasından önce dahi telefonundaki riskli mesajları günlük olarak siliyordu.

Fakat 30 Haziran günü önceden ödenmiş bir SIM karta sahip bir “hayalet telefon” aldı. iPhone'a ait Apple ID'yi anonim bir email hesabıyla kurdu. Onlarca protestocuya aktivizmlerine devam etmeleri adına benzer iPhone'lar dağıttı.

Aynı zamanda 30 Haziran'da hassas içerikli bütün konuşmalarını bu hayalet telefona aktardı ve birçok önlemin yanında diğer protestoculara mesajlarını düzenli olarak silmelerini, yüz ve parmak izi tanıma fonksiyonlarını kapamalarını, bütün uygulamalarda iki adımlı giriş iznini açmalarını ve 10 yanlış şifre girişinden sonra belleği silen fonksiyonu aktivite etmelerini söyledi.

İletişim güvenliğinin yanında Rebecca tutuklanması durumunda bir yedek plan hazırladı- kimlik numarasını güvendiği bir arkadaşına verdi ve avukatının numarasını da kefalet için ona iletti. Protestoyla alakalı bütün eşyalarını bir kutuya koydu ve arkadaşına tutuklanma gerçekleşirse hepsini temizlemesini söyledi.

Protesto günü, o ve kocası Causeway'de öğle yemeği yediler ve yemek fişini tutuklanmaları durumunda neden bölgede bulunduklarını açıklamak adına kullanmak için yanlarına aldılar.

Eve döndükten sonra “çocuklarının” bazılarının Times Square'de tutuklanmış olduklarını öğrendi. Rebecca polisin tutuklamalardan sonra zorunlu olarak protestocuların telefonlarına ve sosyal medya hesaplarına baktıklarını bildiğinden ötürü tutuklananlarla bulunduğu Telegram gruplarından ayrıldı. Hong Kong aktivistleri bu tarz sosyal medya gruplarını tutuklamaların takibinden sonra etkileşimleri tehlike altına girmesin diye düzenli olarak dağıtıyorlar.

2019'da başlamış Çin'in suçlu iadesi yasasına karşı gerçekleşen protestolardan sonra birkaç Telegram idarecisi “hukuk dışı topluluk düzenlemek” suçuyla tutuklanmıştı.

Nihayetinde, “çocukları” 30 saatten sonra çıkarıldılar ve polisin telefonlarına bakmasına izin vermemişlerdi.

Rebecca şuan çift kimlikli bir yaşam sürüyor- hem sosyal medyada hem de nadiren politika ve protestolar hakkında konuştuğu gerçek hayatta. Güvenlik kamerası bulunan yerlerde sadece çevrimiçi oyunlar oynamak gibi apolitik aktivilerle uğraşıyor. Fakat gizlice “çocuklarıyla” ilgileniyor.

Sohbet başlatın

Yazarlar, lütfen giriş »

Kılavuz

  • Tüm yorumlar onaydan geçirilir. Yorumunuzu birden fazla göndermeyin, yoksa reklam olarak işaretlenebilir.
  • Lütfen diğerlerine saygı gösterin. Nefret, küfür ve kişisel saldırı içeren yorumlar onaylanmayacaktır.