Karadağ Vatandaşları Yabancı Savaşlarda Savaştıktan Sonra Evlerine Döndüklerinde Ne oluyor?

”Dönüşü Olmayan Yol” belgesel filminin online versiyonundan bir ekran görüntüsü. Demoratik Dönüşüm Merkezi Başkanlığı (CDT), Karadağ.

Bu gönderinin yazarı Milica Bogdanović  bahsedilen filmi yapan organizasyon Demokratik Dönüşüm Merkezi Başkanlığı (CDT)'nin bir üyesidir.

”Dönüşü Olmayan Yol” belgesel filmi, Suriye veya Ukrayna gibi ülkelerdeki yabancı savaşlara katıldıktan sonra evlerine dönen ve suçlu bulunmayla yüzleşen Karadağ ve Balkan vatandaşlarını konu edinmiştir.

Bir sivil toplum örgütü olan Demokratik Dönüşüm Merkezi Başkanlığı(CDT) tarafından çekilen film İngilizce altyazı eklemesiyle bu hafta online olarak ulaşılabilir hale getirildi. Karadağ'daki yurduna dönen IŞİD savaşçılarının hayatlarını ve radikalliğin önlenme sürecinde devlet kurumlarının oynadığı rolü anlatıyor:

623,000 vatandaşı olan Karadağ'da, 20'den fazla kişinin Suriye, Ukrayna ve Irak'taki çatışmalara katılmış olduğu bilinmektedir. Yurduna dönenlerin sayısı resmi olarak bilinmemektedir fakat alan araştırmaları bazı savaşçıların evlerine döndüğünü gösterir. 2016 Avrupa Birliği Karadağ Raporu belirtmiştir:

Institutional awareness needs to be increased to monitor possible terrorist threats, including radicalised Montenegrin nationals returning from battlefields. There is evidence of approximately 20 nationals on the battlefield in Syria since the beginning of the conflict, of which five reportedly died. Preventive activities in this area need to be strengthened and anti-radicalisation measures implemented. A track record in the area of preventing terrorism financing needs to be developed.

Savaş meydanlarından evlerine dönen radikalleşmiş Karadağ yurttaşları da dahil olası terör tehditlerinin kontrol edilebilmesi için kurumsal farkındalığın arttırılması gereklidir. Çatışmaların başlangıcından beri Suriye'deki savaş alanında ortalama 20 yurttaşın öldüğüne dair kanıtlar vardır. Bu alandaki engelleyici faaliyetlerin güçlendirilmesi ve radikalleşmeyle mücadele önlemleri alınmalıdır. Terörizm finansmanının önlenmesi alanındaki geçmiş performansın geliştirilmesi gerekmektedir.

Diğer Balkan ülkeleri gibi, Karadağ yabancı ordulara, polise, yarı askeri veya yarı polis gruplarına ”katılmanın veya katkıda bulunmanın” 6 ay ile 10 yıl arası hapis cezası olan bir suç olması için yeni mevzuatlar kabul etti.  Sadece iki kişi radikalleşme, askerlik, terör faaliyetlerine destek ve finansman sağlama veya Suriye ve Ukrayna'da savaşma suçundan ceza aldı.

Belgesel, uzak ülkelerdeki ”ezilmiş kardeşlerini” savunmak için soylu gerekçeler iddia eden Sünni Müslüman ve Ortodoks Hristiyan savaşçılarının güdülerinin iç yüzünü anlamayı imkanlı kılıyor. Böyle iddialar din veya ”vatanseverlik” ile bağlantılı işlenen bütün suçları ayıplayan yerel din otoriteleri tarafından yapılan açıklamalarla çakışmaktadır.

Film sivil toplum eylemcileri, analistler ve psikologlarla yapılan görüşmeleri göstermekte ve dinlerine göre savaş meydanına giden savaşçıların birbirinden farklı algılama şekillerine dikkat çekmektedir.Ayrıca aile sorunları, zihinsel sağlık ve mali durum gibi faktörlerin ”kahramanca” saydıkları bir işe girişmeleri kararında itici birer kuvvet olduğunu vurgulamaktadır. Kişisel onur, cesaret ve kahramanlık hisleri Karadağlı kimliğini tanımlar. Psikologlar hayatının erken dönemlerinde travma kurbanı olmuş olup şiddet eğilimi olan insanlar için savaşa katılmanın bir albenisi olduğunu ayrıca belirtmektedir.

Devletin resmi belgeleri yurduna dönen yabancı savaşçıların ulusal güvenliğe ve bir bütün olarak topluma tehlike olarak görüldüğünü göstermektedir fakat Karadağ'ın devlet kurumları henüz hapis yattıktan sonrası için bir radikallikten kurtulma programı oluşturmamıştır.

Güvenlik daireleri sık sık yurda dönen yabancı savaşçılar hakkında veri toplamaktadır fakat diğer kurumlar onların ailelerine veya çocuklarına sahip çıkmak veya radikalleşmenin önlenmesi için destek programları uygulamamaktadır:

Şiddet içeren aşırıcılıkta mücadeleye karşı toplumun rolü nedir?  #PoliticsMN

24 Ekim'de, CTD ulusal TV Vijesti'de filmin galasını yaptı ve 31 Ekim'de Karadağ'daki ana siyasetçilere dikkati çekerek bir kamu tartışması yaratmak için başkent Podgorica'da bir perdeleme düzenledi.

Etkinlik sırasında, CDT Karadağ içişleri bakanı Melvudin Nuhodžić'den başlayarak diğer sivil toplum örgütlerinin panel katılımcıları da dahil katılımcıların #PolitikaCG (#PoliticsMN) hashtagi ile yazılan ilgili yorumları ekranda paylaştı.

Nuhodžić:  Şiddet içeren aşırıcılık karmaşık bir olaydır ve hepimizin ortak çabalarını gerektiren bir mücadeleyi temsil eder.  #PoliticsMN

Forum MNE‘den Elvira Hadžibegović-Bubanja:  Gençler birisinin dinini savunmak için şiddet kullanmasının haklı olduğunu düşünüyor.

  Atlantic Initiative‘den Aner Zuković [Bosnalı bir NGO]: İnternet radikal fikirlerin yayılmasında anahtar bir rol üstleniyor. Yeni destekçiler toplamak için kullanılıyor…

Şiddet içeren aşırıcılığa karşı mücadelede halkın payını arttırılmasında had safhada siyasi irade mevcutken, Karadağ böyle bir sistemi kurmaya henüz başlamıştır. Hapsetme ve gözetleme dışında, eski yabancı savaşçılar ve aileleri Karadağ toplumuyla yeniden bütünleşme hususunda kendi başınalar.

Bakan Nuhodžić, Ulusal Şiddet İçeren Aşırıcılığa Karşı Çıkma Platformu'nun oluşturulmasını duyurmuştur fakat birçok kurum bu platformdaki rollerinden haberdar değildir. Sivil toplum radikal fikirlerin internet üzerinden yayılmasını önlemede anlayışlı bir yol ile öncülük etmeli ve eski savaşçıların değer sistemlerini tekrardan sınamalarına yardımcı olmalıdır.

Sohbet başlatın

Yazarlar, lütfen giriş »

Kılavuz

  • Tüm yorumlar onaydan geçirilir. Yorumunuzu birden fazla göndermeyin, yoksa reklam olarak işaretlenebilir.
  • Lütfen diğerlerine saygı gösterin. Nefret, küfür ve kişisel saldırı içeren yorumlar onaylanmayacaktır.