Aşırıcılığın Arttığı Suriye'de Kadınların Özgürlüğü Tehlikede

İlk olarak bir Hizbullah askeri tarafından paylaşılan ve daha sonra geniş çapta paylaşılmaya devam eden fotoğrafta ” Facebook'ta profil fotoğrafına kendi fotoğrafını koyan her kadına Juroud Arsal'dan selam olsun.” yazıyordu. Kaynak: Diana Moulkalled.

2017 Ekim'inin başlarında,Lübnan'ın Doğusundaki Juroud Arsal'da bir grup Hizbullah askerinin ellerinde tuttuğu ve kadınları hedef alan cinsiyetçi bir mesaj içeren kağıt internete yayıldı.

”Facebook'ta kendi fotoğrafını kullanmayan kadınları” öven mesaj, İran destekli Şii milis kuvveti Hizbullah ve Suriye Sünni El-Nusra Cephesi (eski resmi El-Kaide üyesi) arasındaki büyük savaş Suriye-Lübnan sınırını birleştiren bölgede şiddetlenirken ortaya çıktı.

Bu olay ünlü Lüblanlı Şii vaiz Sami Khadra'nın kadınları uygunsuzluk ve dinsizlikle itham ederek,  Facebook'taki fotoğraflarını ağaç ve Kuran'dan ayetlerle değiştirmelerini istediği dilden dile dolaşan videosunun yayınlanmasının ardından yaşandı.

Sosyal medya kullanıcıları ve kadın hakları eylemcileri tarafından saldırıya maruz bırakılan video birçok alaycı yorum almasına rağmen bazı kimselerce destek gördü.

Bir kadının karşılığı  ”Sen ağaç koy” iken başka bir kadın ağaçların yanında durduğu bir fotoğrafını koyup ”Ağaçların en çok olduğu fotoğrafı bulmaya çalıştım.” dedi. Ne var ki bir adam vaiz'in sözlerinin ”güzel ve gerçek İslamcı düşünceyi yansıttığını” söyledi.

Lübnanlı An-nahar gazetesi yazarı ve Hizbullah karşıtı Şii vaiz Hani Fahs'ın kızı Bedia Hani Fahs, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda Sami Khadra'nın bu görüşüne tepkide bulundu:

Use a tree instead of your photo…A piece of wood, a table…Use an image of a monkey, a female dog or a jennet [female donkey]…May Allah curse their empty turbans!

Kendi fotoğrafın yerine bir ağaç resmi kullan… Bir tahta parçasının, masanın… dişi bir maymunun, köpeğin veya eşeğin resmini… Allah onların boş yere taktığı türbanın belasını versin!

Lübnan asıllı gazeteci ve film yapımcısı Diana Moukalled, paylaştığı bir tweet'te Hizbullah savaşçılarının paylaştığı resimle dalga geçerek kadınları ”kafirlikten” kurtarmakta oldukları iddialarıyla alay etti.

من جرود عرسال دعوة للنساء بان لا يضعن صورهن عفايسبوك .. بس اهم شي انو حزب الله انقذنا من التكفيريين اللي بيسبوا النساء #كذبك_هز_الدني https://t.co/JoMrK1UYhr

— diana moukalled (@dianamoukalled) July 28, 2017

Juroud Arsal'dan kadınların fotoğraflarını Facebook'ta paylaşmamaları adına yapılan bir çağrı… [Komiktir ki] kadınları kafirlikten kurtardığını iddia eden bu insanlar kadınları savaş döneminde esir alan insanların aynısıdır.

Yapılan eleştirilerde şiddetlenen savaşın ortasındaki askerlerin, kadınların sosyal medyadaki davranışları üzerine düşünecek vakit bulmaları inanılması zor ve komik bulundu; askerler IŞİD ve diğer radikal gruplar ile karşılaştırıldı. Birçok kişi Şii grup ve çoktandır laikliğiyle övünmekte olan Suriye rejimi arasındaki ittifak ile alay etti.

Kadınlara yönelik mesajlarla kontrol sağlamak

2015 yılında Idlib şehrinde ”Kadın Avrettir” anlamına gelen bir tabela ortaya atılmıştı.

”Avret” İslam hukukuna göre kadın vücudunda örtünmesi gereken yerlerdir. El-Nusra Cephesine bağlı bir grup tarafından oluşturulan bu tabela kadın vücüdunun tamamının örtünmesi gerektiğini belirtmektedir. Raseef22 bunu ”Kadın tepeden tırnağa örtülmelidir” diye çevirmiştir.

”Kadın Avrettir” altında ”Idlib Din Heyeti ve Vakfı” yazısı.  Kaynak: Raseef22

IŞİD ve El-Nusra Şeriat'ın yalın tefsirlerine dayanarak kadınlara katı kıyafet kanunları dayatmaktadır. Destekçiler ise bu kuralın kadınları ”mücevherler” ve ”saklı inciler” gibi ”korumaya” yönelik olduğunu iddia etmektedir.

Ne var ki bu iddia Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nin 1.maddesi de dahil olmak üzere tüm insan hakları topluluklarınca bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmektedir.

Haziran 2017'de, bağımsız Suriye haber kaynağı Enab Baladi  kalem aldı:

Despite the spread of a large number of civil society organizations dedicated to supporting the role of women and bolstering their participation and position in society in opposition areas, women's role in the Syrian workplace has not registered a notable advance, but has actually seen a relative decline.

Kendilerini muhalefet bölgelerindeki kadınların toplumdaki rolünü, yerlerini ve topluma katılımını desteklemeye adamış birçok sayıdaki sivil toplum örgütünün varlığına rağmen, Suriye'deki iş yerlerinde kadınların rolünde dikkate değer bir iyileşme değil; aksine göreceli bir kötüleşme gözlemlenmiştir.

Suriye'deki mevcut savaştan çıkar sahipleri olan Hizbullah, El-Nusra ve IŞİD gibi gruplar sürekli olarak kadınlara yönelik ayrımcı görüşler öne sürmektedirler. Bu gruplar kadınlara ikinci sınıf muamele gösterip sosyal medya kullanımı, kılık kıyafet ve davranışları da dahil olmak üzere temel hakları kısıtlayan politikalar desteklemektedir.

İtaatsizliğin, en hafifi sosyal ve dini ayıplama; en ağırının ise kırbaçlanma ve para cezası olan kritik sonuçları vardır.

Kadın hakları eylemcileri umutsuz

2015'de nefes kesici videolar, Suriye'li kadınların IŞİD'in işkencelerinden kaçtıktan sonra İslami kıyafetlerini parçalayıp atmalarını tüm dünyanın dikkatini çeken bir halk coşkusuyla göstermişti.

Bazı Suriyeli kadınlar IŞİD kontrolündeki bölgelerin kurtulmasını kutlarken, kadınları hedef alan olumsuz mesajların yayılması kadın hakları eylemcilerini savaş gruplarının gölgesindeki gelecekleri konusunda endişelendirmektedir.

5 yıl önce 4 Suriyeli kadın gelinliklerini giyip Şam'ın merkezinde askeri operasyonları sona erdirmek ve daha özgür olmak talebiyle barışçıl bir yürüyüş yapmıştı. Fakat bugün, birçok Suriyeli kadın en temel insan haklarını korumak için  bile yetkililerle mücadele etmektedir.

İnsan Hakları İzleme Komitesi'nin kadın hakları yöneticisi Liesl Gerntholtz'unda belirttiği gibi:

Extremist groups like ISIS and al-Nusra are undermining the freedoms that Syria’s women and girls enjoyed, which were a longtime strength of Syrian society. […] What kind of victory do these groups promise for women and girls who are watching their rights slip away.

IŞİD ve El-Nusra gibi radikal gruplar Suriye toplumunun uzun süre güçlü bir yanı olan kadın ve kızların sahip olduğu özgürlüğü zayıflatıyorlar. […] Kadınların ve kızların haklarının yok olmasına seyirci kalan bu gruplar onlara nasıl bir zafer vaat edebilir?

Önceki demokrasi yanlısı protestoların yakmış olduğu umut ışıkları yavaşça sönmektedir ve Suriyeli kadınların içinde bulunduğu bu durumun düzelmesi gitgide zorlaşmaktadır. Gündeminde kadın haklarına yeterince önem vermeyen politik partiler geleceğin kontrolünü ele geçirmiştir.

Sohbet başlatın

Yazarlar, lütfen giriş »

Kılavuz

  • Tüm yorumlar onaydan geçirilir. Yorumunuzu birden fazla göndermeyin, yoksa reklam olarak işaretlenebilir.
  • Lütfen diğerlerine saygı gösterin. Nefret, küfür ve kişisel saldırı içeren yorumlar onaylanmayacaktır.