Fish olarak tanınan Abdullah Hassan, Kenya'daki mülteci kampı Dadaab'da 23 yıldır yaşıyor. Fotoğraftaki: Abdullah Hassan.

Bu makale Rachel Gotbaum tarafından The World‘de, PRI.org‘da yayınlanmak için 18 Şubat 2016'da yazıldı. Ve şimdi de burada içerik paylaşımı kararından dolayı yeniden yayınlanıyor. 

Lakabı Fish olan Abdullah Hassan, babası Somali'de militanlar tarafından öldürüldüğünde sadece yedi yaşındaydı. Sonrasında Somali'yi terk edip, Kenya'ya, Dadaab Mülteci Kampına geldi.

Yol boyunca Hassan'ın iki erkek kardeşi ve bir kız kardeşi kötü beslenme koşullarından dolayı öldü. Annesiyle birlikte kampa vardıklarında da kamp şartları yoldaki şartlardan pek de farklı değildi.

Kamp 1992'de açıldığından beri, iç savaştan kaçan 90.000 Somalili vatandaşı bünyesinde barındırıyor.

Su tesisatları ya da akarsuları yok denecek kadar az olmasının yanında, BM Mülteci Ajansı arada bir (zaten yeterince az olan) yiyecek paylarını da kesiyor. Bugüne kadar bir çok mülteci açlıktan öldü. Ayrıca şiddetli su taşkınları ve yetersiz sağlık hizmetleri yüzünden kolera salgını da patlak verdi.

Fish'in eşi tedavi yetersizliğine bağlı olarak ülserden öldü.

Fish'in Danimarkalı Mülteci Konseyi ile çalışmaları, onun da mülteci olduğunu göze aldıklarında, “gönüllülük” olarak değerlendiriliyor. Fotoğraftaki: Abdullah Hassan

Mültecilerin çalışma izninin olmamasıyla birlikte çoğunun kamptan ayrılma hakkı da yok. Fish, Danimarkalı Mülteci Konseyi için çalışıyor ancak bu bir “iş” gibi değil. Konsey ona cüzi miktarda para veriyor, onu gönüllü olarak düşünüyorlar.

Şimdilerde 500.000 kişiye ev sahipliği yapan bu döküntü Dadaab kampının yüz ölçümü neredeyse New Orleans [yahut Yalova] kadar.

Yakın zamanda militan grup El-Şebab, kampa sızmayı başardı.

Hassan, “Birçok şiddet eylemlerine tanık olduk. Çocukların kaçırılması, insanların vurulması, ölümler… Birçok bombalanan araç vardı. Topluluktaki arkadaşlarım öldürüldü” dedi.

Fish özel olarak hedef alındı ve şu an yasa dışı olarak yaşadığı Nairobi'ye gelmek zorunda kaldı. Bazen polis tarafından durduruluyor, tutuklanmamak için onlara rüşvet vermek zorunda kalıyor.

23 yıl boyunca Dadaab ve Kenya'daki tutsaklık benzeri yaşamından sonra, halen kampta yaşayan kız kardeşleriyle birlikte daha barışçıl bir yere yerleşmeyi, artık yeni bir hayata başlamayı umuyor:

“Belki Kenya dışına çıkıp tekrar bir yere yerleşebilirim, bu konuda iyimserim. Sadece zamanlamayla alakalı, benim de bir çıkış yolum olduğuna inanıyorum” dedi.

Yazar Rawlence'nin “City of Thorns” (Yitik Şehirler) kitabında Fish'in biyorgrafisi bulunuyor. Dahası