- Global Voices Türkçe - https://tr.globalvoices.org -

Çin: Nobel Rüyası

Kategoriler: Çin, Eğitim, Uluslararası İlişkiler

Bu ay Çin medyası ve çevrimiçi forumlar Charles Kao'nun Nobel Fizik Ödülü'nü kazanmasıyla [1] ilgili haberlerle doldu. Yurtdışında yaşayan bir Çinli bilim adamı daha bu prestijli ödülü almıştı, bu geçici ortak gurur bir süre sonra daha temel bir soruya dönüştü: Çin, Nobel Ödülü kazanan yerli birisini ne zaman yetiştirecekti?

kao

Xinhua [2]‘daki bir yorum bu düşünceye güzel bir örnek teşkil ediyor:

Her yıl Nobel Ödüllerinin açıklanma zamanı gelince Çinliler meraklanıyor, eğer Çinli birisi kazanırsa heyecanlanıyorlar. Ama birkaç gün sonra bu heyecan giderek azalıyor ve yerini umursamazlığa bırakıyor. Bir sonraki sene bu döngü tekrar ediyor.

詹晟 ifeng isimli blogunda [3][İng.] bu konu hakkında bir soru soruyor:

Bazı kişiler bunun Çinliler karşı bir ayrımcılık olduğunu düşünüyorlar; Nobel ödülü Çinlilere değil belirli ülkelerin vatandaşlarına verilirmiş. Bu yüzden bir Çinliye ödül verilebilmesi için ön-şart ABD vatandaşı olması belki de. Ama neden sadece vatandaşlık değiştirince Çinliler ödül alabiliyorlar?

Bu duygu 青青草香'in sina isimli blog [4] sayfasında da var:

“Çin kökenli Amerikalı” dediğimizde anahtar kelime “Amerikalı” değil, “Çin kökenli” olması. Medyanın böyle duyurmasından sonra tüm Çinlilerin Nobel gururunu sahiplendiğini sanıyoruz. Kırılgan kalplerimiz biraz olsun rahatlıyor.

Charles Kao Nobel Ödülü'nü kazanan sekizinci Çinli. Gururlanırken kendimize şu utandırıcı soruyu sormalıyız: Neden Çinliler kendi ülkelerinde değil yurt dışındayken Nobel Ödüllerini kazanabiliyorlar?

Southern Metropolitan Weekend [5]‘de 丁果 tarafından yapılan yorum Çin akademik ortamındaki bazı yapısal sorunlara ışık tutuyor:

Çin halen özgür bir akademik ortama sahip değil ve bu durum yaratıcılığın gelişmesini engelliyor. Çin en yeni temel araştırma altyapılarına sahip değil, bu yüzden Çinlilerin yurtdışından geri gelmesi zor oluyor; Çin aynı zamanda devrimsel fikirlerin gelişmesine izin verecek bir toplumsal atmosfere ve en iyi bilim adamlarının uzun süreli kalmalarını teşvik edecek bir topluluğa sahip değil.

詹晟 ve 青青草香 rahatsız edici başka bazı gerçeklerden bahsettiler.
詹晟:

Çindeki bozuk akademik ortama bir bakın. Yılda birkaç düzine makale yayınlayan bir sürü doktora yapmış öğretim görevlisi var. Yerel hükümetler de “moda” olduğu için yabancı danışman tutmayı çok seviyorlar.

Sıkı bir akademik ortam ve doğru çalışan bir ödül mekanizması olmazsa birçok akademik görevli “öğretmen” olmanın gururuna rağmen bunu bırakıp ticari hayata geçerler.

Değişen Çin'i veya materyalizm'in etkilerini bu bozuklukların nedeni olarak gösterebiliriz. Ama bu aynı zamanda kendi kültürümüz ve davranışlarımızla da ilgili değil mi?

青青草香 ise şunlara değiniyor:

Çin sayıları kullanmayı çok sever. Yayınladığı makale sayısı birinin akademik kalitesini veya araştırma öğrencisinin tez savunma aşamasına geçip geçmeyeceğini belirlemek için kullanılır. Bu sistemle hem öğretmenler hem de öğrenciler çok miktarda makale yayınlamak zorunda kalıyorlar ve bundan dolayı aşırmacılık yaygınlaşıyor. Çin, akademik tezlerin en fazla yayınlandığı ülkelerden birisi olurken aynı zamanda akademik “çöp”ün de en fazla yaynlandığı ülke olmaya doğru gidiyor.

Şu anki eğitim ve araştırma sistemi ile Çin'in özgür, bağımsız ve yaratıcı bilim adamları çıkarması çok zor görünüyor. Nobel Ödülü'nü kazanan yerli ilk Çinli için daha zaman var gibi geliyor.

Ortaklaşa yazılan makalelerin yayınlandığı İngilizce blog sayfası the Fool's Mountain [6]‘de bu konu hakkında “Çinli Yazarlar ve Nobel Ödülü arasında ne var?” başlıklı bir yazı ve yoğun tartışmaları bulabilisiniz.

[Fotoğraf nobelprize.org sayfasından alınmıştır]